hatyazilari
  MEŞHUR HATLAR
 
MEŞHUR HATTATLAR
 
Hz.Ali ve vahiy kâtibi sahabelerin dışındaki meşhur hattatlar şunlardır:
 
1-İbn-i Mukle: Abbasî Halifelerinden Muktedir-Billahın veziridir. Kûfî yazıdan sülüs ve nesih yazılarını İbn.Mukle vücuda getirmiştir.
2-Ali İbn. Bevvâb :Kendisinden bir asır önce gelen İbn.Muklenin vazettiği esası daha ileriye götürmüş ve geliştirmiştir. Kıymetli yazıları bazı kütüphane ve müzelerimizde mevcuttur.
3-Ali İbn-i Hilâl: İbn-i Bevvâb ve İbn-i Muklenin yolundan devam etmiştir.
4-Cemâluddin Yakutul-Mustasımî (1204-1298): Kalemin ucunu eğri keserek aklâm-ı sittede büyük bir gelişme vücuda getirmiştir.Yakut?un yaptığı bu yenilik,hüsn-ü hat tarihinde bir inkılap niteliğindedir, kendisi Türktür.Kendisinden sonra gelen Osmanlı Türkleri de hüsn-ü hat sanatının zirve eserlerini vererek Yakutul-Mustasım Kaleminin hakkını vermişlerdir.
5-Abdullah Sayrafî: Yakutun yolundan giderek bilhassa nesih yazılarında tekemmül vadisinde ilerlemiştir.
6-Meraşlı Hayrettin: Meraşlı Hayrettin üstat, Şeyh Hamdullahın hocasıdır.
7-Amasyalı Şeyh Hamdullah (1437-1520): Murakaası ( yani albümü ) Topkapı Sarayı Müzesi Yazı Salonunda teşhirdedir. Padişah ll.Bayezîdin hocası olan Şeyh Hamdullah bihakkın ?kıblet?ul-küttab? unvanı ile meşhurdur.Çünkü kendisi memleketimizde ve diğer milletlerde bulunan bütün hattatların bilhassa sülüs ve nesih yazılarda teveccüh noktası olmuştur. Böylece en büyük yazı üstâdının Türkiye?de yetiştiğini bıraktığı şâheserlerle ispat etmiştir. Yazı yazarken çok defa mürekkep hokkasını padişah tutmuştur. Bu ise hakkında yapılan en büyük iltifât ve hürmete misâl olarak yeter de artar bile...
8-Karahisarlı Şemseddin Ahmet Efendi (1468-1556): Ahmet Karahisarî İran hattatlarının tesirinden kurtulamamıştır. Sinan devrinde yetişen ve şeş kalem yazının yüzünü ağartan Karahisarîye Yakut-ı Rûm da denmiştir.
9-Tacuddin Celâl: Süleymaniye Camiinin kitâbelerinin yazılmasında Şeyh Hamdullah tarafından Kanunîye tavsiye edilen hattattır.
10-Bursalı Şerbetçizâde İbrahim Efendi: Tarzı, Şeyh?in tavrı tutunduktan sonra devam edememiştir.
11-Mustafa Dede: Şeyh Hamdullahın oğludur.
12-Hüsameddin Hüseyin Şah: Şeyhin pek sevdiği talebelerindendir.
13-Şükrullah Halife: Şeyh Hamdullah?ın damadı olup, Hamdullahtan sonra üstatların üstâdı olmuştur.
14-Pîr Mehmet: Şükrullahın oğludur.
15-Kırımlı Abdullah Efendi: Pîr Mehmet ve Mustafa Dedenin talebesidir.
16-Abdülkerim Halife
17-Belgratlı Feyzullah Efendi
18-Üsküdârlı Hasan Çelebî: Karahisarînin mânevî evlâdıdır.
19-Erzurumlu Halid: Hasan Çelebî?nin talebesidir.
20-İmam Mehmet
21-Derviş Ali: İmam Mehmet ve Erzurumlu Halidden icâzet almıştır.
22-- Nefeszâde İsmail Efendi.
23-Suyolcuzâde Eyyubî Mustafa: Derviş Alinin talebesidir
24- Hafız Osman Efendi(Hafız Osman bin Ali-1642-1700 m.,?-1112 h.): Hafız Osman, zamanın üstâdı Derviş Aliden ders almıştır. Daha sonra Derviş Alinin emriyle bir müddet Suyolcuzâde Eyyubî Mustafadan ders almıştır.Talimini tamamladıktan sonra Nefeszâde İsmail Efendiye de devam ederek Şeyh Hamdullahın yazılarındaki bütün incelikleri tamamen öğrenmiştir. Böylece yazılarında bilhassa sülüs ve nesihte Şeyh Hamdullahtan sonra en büyük şahsiyet olarak kabul edilmiştir.
O sıralarda başka tavırlarla yazan hattatlar bile Hafız Osman Efendiye devam etmişler, daha önce takip ettikleri kaideyi terk ile onun zarif ve parlak üslubu yoluna girmişlerdir. Pek çok talebe yetiştirmiştir.
Hafız Osman hattıyla yazılan Kuran-ı Kerimler iki bin ikinci yıla girdiğimiz şu günlerde bile memleketimizde büyük bir revaçla tercih edilmektedir. Hatta evlerimizdeki Kuran-ı Kerim'lerin çoğunun Hafız Osman hattıyla yazıldığını rahatlıkla söyleyebiliriz.
Meşhur (     ) waw çekme  hikâyesi de Hafız Osmana atfedilir.
25-Hezarfen Mehmet Efendi: Hafız Osmanın talebelerindendir.
26-Şair Süleyman Nahifî Efendi: Hz.Mevlânânın Mesnevîsini aynı vezinde nazmen tercümede muvaffak olan şair Süleyman Nahifî Efendi de yazıda Hafız Osman Efendiden kemale ermiştir.
27-Sultan lll.Ahmet: Hafız Osmanın talebelerindendir.
28-Sultan ll.Mustafa:Hafız Osmanın talebelerindendir.
29-Çinicizâde Abdurrahman Efendi:Hafız Osman Efendinin kalemlerini açmak hizmetiyle haklı iftihara kavuşanlardandır.
30-Cezzar Abdullah Efendi: İmam Mehmet Efendinin çömezidir.
31-Ramazan Efendi: Cezzar Abdullah Efendiden icazet alan Ramazan Efendi, dört yüz Mushaf-ı Şerif yazmıştır !
32-Hafız Halil: Ramazan Efendinin halefidir.
33-Hafız Ahmet: Hafız Halilin halefidir.
34-Yedikuleli Seyyid Abdullah Efendi: Hafız Osmanın 1112 h.,1700 m.Yılında vefatından sonra Yedikuleli Seyyid Abdullah Efendi üstat-ı ekber sayılır.Sultan lll.Ahmet, Yedikuleliyi daima manevî iltifatlarıyla ve bol ihsanlarıyla taltif eder. Padişaha teşekkürlerini sunmak için yazdığı Kuran-ı Kerim çok nefistir. (Bu kıymetli eser hâlen İstanbul Üniversitesi Kütüphanesinde kıymetli yazmalar içinde saklıdır. Prof. Dr.Süheyl Ünver, Türk Yazı Çeşitleri, 1953, İstanbul,s.8)
35 Ef-Eğrikapılı Râsim endi: Yedikulelinin en güzide talebelerindendir. Çok talebe yetiştirmiş, çok sayıda Kuran-ı Kerimler,enamlar,murakaa ve kıtalar yazmıştır.
36-Hıfzı: Râsim Efendinin talebesidir.
37-Seyyid Abdulhalim: Yedikuleli Seyyid Abdullah Efendinin oğlu ve meşhur talebesidir.
38-Seyyid Mehmet: Seyyid Abdullah Efendiden mezun Seyyid Mehmet Efendi beş yüz Kuran-ı Kerim yazmıştır. Bu sahada rekor Seyyid Mehmet Efendide..
39-Hafız Salih: Çemşîr ŞimşirHafız diye anılır.Üç yüzden fazla Kuran-ı Kerim yazmıştır.
40-Şekerzâde Mehmet: Nesihte üzerine yetişen gelmemiş olarak bilinir. Şimşir Hafız ve Şekerzâdenin yazıları karşısında hayranlıklar gizlenemez.
41-Süleyman Ah-enîn Kalem
42-Ömer: Sarayda yazı muallimi ve sikkelerin ressamıdır.
43-İmam Derviş Ali
44-Hüseyin Hablî
45-İpci
46-Yahya Fahrettin
47-Yamak Salih
48-Kütahyalı Şeyhzâde Mustafa (Mustafa el-Kutahî)
49-Afif damadı Osman
50-Ebubekir Raşit
51-Trabzonlu Ömer Vasfî
52-İsmail Zühdî: Hıfzî Efendinin talebesidir. Râkım geçilmez sözüne mazhar meşhur hattat Mustafa Râkım Efendinin ağabeyi ve hocasıdır .Kabr-ı şerifi Edirnekapı haricindedir. Nesih yazı en son âhengine Şeyh Hamdullah ve Hafız Osmandan sonra İsmail Zühdîde kavuşmuştur. Sülüs yazıda da Şeyh?in ve Hafız Osmanın en güzel harf ve kelimelerini alarak aynen, fakat kendi üslûb kanunlarıyla taklit ederek sıralamıştır. Bundan dolayı yazılarına Şeyhindir! dendiği bile olmuştur.
53- Mustafa Rakım Efendi (1757-1828): İsmail Zühdî Efendinin en büyük talebesi ve küçük kardeşidir. Bir anlamda en büyük eseridir diyebiliriz. Çünkü Râkımın ressamlık yönü bir tarafa; sülüs, nesih, talik ve bilhassa celîde muazzam bir üstaddır.
Hiç kimse bu zat kadar lâtif ve bediî tarzda yazmaya muktedir olmamıştır. Onun muazzam eserleri karşısında hayrette kalmamak mümkün değildir. Tuğraları eski şekilden ıslâh ederek en iyisini tasavvur edilmeyecek derecede nefis ve yeni bir tarzda yazmaya kendisinden başka kimse muvaffak olamadı. Tuğrayı herkesin kendi dar zevkine göre uydurmasına mani olmuş ve onu takip edenler yolunda yürümekten başka çare bulamamışlardır.
Yazı hiçbir hattatın elinde Râkımdaki kadar teşahhus edememiştir. Bu konuda şahitleri ile birlikte yaşadığım bir olayı anlatmak istiyorum:
Yıl 1995. Yer: Kartal İmam-Hatip Okulu konferans salonu. Hattat Mehmet Memiş, hattın tarihçesini slâyt gösterileriyle örneklendirerek anlatmakta...Milli Eğitim Bakanlığı Hizmet içi Eğitimde görevli hat hocaları (Adem SAKAL, Muzaffer ECEVİT, Tahir GÜÇLÜ,Yusuf SEZER, Doğan ÇİLİNGİR) ve kursiyer, öğretmen-öğrenciler, dinleyiciler arasında. Sıra Mustafa Râkım ve eserlerine geldiğinde; iki örnekten bir tanesi satır istifli sülüs-celî bir levhâydı. Dik çizgi olarak bildiğimiz elif ve lâmlara Râkım Efendi o kadar güzel bir meyil ve hareket vermişti ki bütün kavisli çizgilerle birlikte bütün yazılar ve çizgiler hareket hâlindeydi. Askerî birliklerin yürüyüşüne benzer bir hareketle sağdan sola doğru Râkımın eseri yürüyüşe geçmişti. Bunu hissetmedim; bizzat yaşadım ve gördüm. Yüzüm sap sarı olmuştu. Arkadaş:
-Sana ne oldu? Betin, benzin atmış,dedi
-Benim gördüğümü sen görmedin mi? Râkımın eserindeki yazılar hareketlenmiş, sanki eserden dışarı çıkacakmış gibi yürüyorlar.
Mehmet MEMİŞ Beye slâytları tekrar geri alarak gördüğüm eseri tekrar görme ricasında bulundum. Slâytları geri alarak birkaç eseri tekrar gösterdi.
-Bu mu? dedi.
-Yok,dedim. Râkımın eserlerinden bir tanesiydi.
Konferansın seyri, akışı içinde benimle daha fazla özel olarak ilgilenemeyeceğini hissettiğim için:
-Tamam, önemli değil. Sen konferansa devam et, dedim. O eseri bir daha göremedim.
Velhasıl Osmanlı-Türk yazısını en son kemâline vardıran Mustafa Râkım Efendi..(Hamit Hoca da bu kemaldeki nasibini  alan büyük hattatlarımızdan..)
RÂKIM GEÇILMEZ sözünün neden meşhur olduğunu daha iyi anladım.
 
54-Mehmet Esad Yesarî (1753-1798)
55-Mahmud Celaleddin (?-1849)
56-Esma İbret Hanım (?-1780)
57-Fatma Şerife Hanım.
58-Kazasker Mustafa İzzet Efendi (1770-1849)
59-Mehmet Hulusî Efendi (1869-1940)
60-Seyyid Mehmet Şevkî Efendi: (1829-1887Dayısı hattat Hulusî Efendiden sülüs ve nesihi meşk etmiş ve asla üstadını bırakmamıştır. Kütüphaneye Hafız Osman murakkaaları denen yazılarını görmek için devamlı gider , yazıları çok mütalaa ederdi. Ayrıca İsmail Zühdî Efendinin yazılarını elde eder ve ruhundan ruhuna feyiz almak için haftanın muayyen günlerinde Edirnekapı haricindeki kabrini ziyaret ederek kendini öyle yetiştirmiştir ki bilhassa sülüste ve nesihte zirveye yetişenlerden olmuştur.
Hattat Fuat BAŞAR Hattı Şevkî Efendi gibi rüyada bile öğretirler. demişti.
Zirveye oturanlardan biri olan hattat Samî Efendi de Şevkî Efendi hakkında şöyle demiştir:
Şevkî Efendi istese de hatalı yazamaz.
 
Şevkî Efendinin hat şeceresi şöyledir:
a)     Mehmet Hulusî (Dayısı)
b)     Mahmud Racî
c)     Ömer Vasfî
d)     Yamak Salih
e)     Hüseyin Haplî
f)       Derviş Ali (Sanî)
g)     Hafız Osman
h)     Nefeszâde İsmail
i)       Derviş Ali (Evvel)
j)        Halid bin İsmail Erzurumî
k)     Hasan?ul-Üsküdârî
l)        Pîr Mehmet Dede
m)   Damad Şükrullah Halife
n)     Şeyh Hamidullah
Prof .Dr.Süheyl ÜNVER, Şevkî Efendinin torunudur. (Türk Yazı Çeşitleri, s.12).
61-Samî Efendi (1838-1912)
62-Bakkal Arif Efendi (1830-1909)
63-Râkım Bey (1874-1949): Bakkal Arif Beyin talebesidir.
64-Paşazâde Ali Haydar Bey
65-Hoca Sa?deddin Efendi: Osmanlı Şeyhul-İslâmı.
66-Yahya Efendi: Osmanlı Şeyhul-İslâmı.
67-Feyzullah Efendi: Osmanlı Şeyhul-İslâmı.
68-Veliyuddin Efendi: Osmanlı Şeyhul-İslâmı.
69-Çelebizâde Asım Efendi: Osmanlı Şeyhul-İslâmı.
70-Hekimoğlu Ali Paşa: Osmanlı Sadrazamı.
71-Koca Râgıp Paşa: Osmanlı Sadrazamı.
72-üstat Ağakapılı İsmail Efendi: Hafız Osman Efendi?nin benzeri olmayan müstesna bir zat olduğunu devamlı vurgulardı.
73-Yâkut bin Hilâl
74-Esad Yesârî
75-Yesarîzâde: Esad Yesârînin oğludur.
76-Mehmet Tahir (?-1845)
77-Hacı Kâmil Akdik (1861-1941):Reisul-hattatîn lâkabına hakkıyla kavuşanlardan.
78-Hacı Nuri Korman (1868-1951)
79-Aziz Efendi (1871-1934)
80-Hasan Rıza Efendi (1849-1920) Halim Özyazıcının hocası.
81-Mustafa Halim Özyazıcı (1898-1964)
82-İsmail Hakkı Altunbezer (1873-1946)
83-Beşiktaşlı Hacı Nuri Efendi (1868-1951)
84--Filibeli Hacı Arif Efendi
85Ömer Vasfî Efendi (1880-1928)-Mahmud Yazırın hocası.
86-Elmalılı Hamdi Yazır (1878-1942)-Sami Efendinin talebesi.
87-Mahmud Yazır (1895-1952)
88-Neyzen Haci Muhammed Emin Yazıcı Efendi (1898-1964): Ömer Vasfî Efendi nin kardeşidir.
89-Nazif Efendi
90-Necmeddin Okyay (1883-1967)
91-Hafız Kemal Batogay (1891-1981)
92-Mahir İz
93-Prof. Dr.Nihat Çetin
94-Tuğrakeş Hakkı Bey
95-Yahya Hilmî Efendi
96-Şefik Bey
97-Çırçırlı Ali (Haydar) Efendi: Şefik Beyin talebesidir.
98--Hakkı Efendi (Hakkı Bey): Samî Efendi?nin talebelerindendir.
99Faik Bey, Ferit Bey
100-Hâmit Aytaç(1891-1982)
 
 
 
 
  Bugün 11 ziyaretçi (15 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol